Klinik Pilates Nedir?
Pilates Nedir?
Pilates metodu Joseph Huberts Pilates tarafından geliştirilmiş bir egzersiz sistemidir. Joseph Pilates çocukluğunu astım ve romatizmayla geçirmiş ve bu hastalıkları tedavi edebilmek için genç yaşta kayak, vücut geliştirme, yoga, kung-fu ve jimnastik gibi çeşitli spor dallarıyla uğraşmıştır. Joseph Pilates, sağlıklı bir insanın güçlü bir zihin yapısına sahip olmasına, bunun da fiziksel olarak vücudun tüm kontrolünü sağlamak için kullanılması gerektiğine inanmaktaydı. Bu nedenle daha çok beden ve zihin bağlantısıyla ilgilenen Pilates, özel nefes teknikleri ile çeşitli egzersiz ve antrenman programları geliştirerek tamamen yeni bir metot yaratmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında yaralıları ve hastaları rehabilite edebilmek için, bu metodu ilerleterek yaylı direnç sistemlerini kullandığı cihazları geliştirmiştir.
Klinik Pilates Nedir?
Gündelik hayatta yanlış pozisyonlar, tekrarlayan hareketler, uzun süre aynı pozisyonda kalmak gibi etkenler omurga dengesinin bozulmasına, kasların zayıflamasına, bel, boyun, sırt bölgelerinde ağrı ve problemlere yol açar. Ağrılı durumlarda transversus abdominis kası inaktif olur. Klinik pilatesin amacı ise nötral omurga pozisyonunu koruyarak transversus abdominisi yeniden aktive etmeye çalışmaktır. Bununla beraber pelvik taban ve multifidus kasları da çalıştırılarak iç core aktifleştirilmeye çalışılır. Mekanizması kasın düşük şiddette, yavaş ve uzun süreli aktivasyonudur. İyi bir transversus abdominis aktivasyonu multifidus kasının etkinliğini 4-5 kat artırır. Bu da bizim için daha dik bir duruş, daha güçlü bir beden demektir. Bu kaslar derin kaslar olduğu için stabilite üzerine etkileri fazladır, pelvik ve torakal stabiliteyi sağlar, disklerde vertikal basıncı azaltarak pelvik tabana yapılan basıyı azaltır. Egzersizlerde temel hedef core bölgesi kaslarının stabilitesini artırmak, güçlendirmek, lumbal bölge kaslarının esnekliğini artırmak, bu sayede omurgaya binen yükü azaltmaktır. Klinik pilateste kazanılabilen maksimum eklem hareket açıklığından ziyade kontrol edilebilen açıklık hedeflenir.
Yapılan bir çalışmada yaşları 20-50 arasında değişen 35 bireye 8 hafta süreyle, haftada 3 gün, 45-60 dakika klinik pilates egzersizleri uygulanmış ve pilates öncesi-sonrası ve eğitim sonrası 6-12. haftalarda fiziksel uygunluk parametrelerine bakılmıştır. Çalışmanın sonucunda bireylerde, triceps, abdominal, suprailiak deri kıvrımları, yağ ölçüm oranı, bel çevre ölçümü, kalça çevre ölçümü, bel kalça oranı değerlerindeki değişim anlamlı bulunmuştur. Pilates eğitimi sonrası gövde, alt ve üst ekstremite kas kuvvetlerinde, tüm endurans ve esneklik testlerinde, dengede, 6 dakika yürüme testi mesafelerinde anlamlı artış bulunmuş ve bu etkilerin eğitim sonrası 12. haftaya kadar korunduğu görülmüştür.
Hamile Pilatesi
Hamilelerde klinik pilates ile transversus abdominis ve pelvik taban kaslarının düzenli aktivasyonunun sağlanması idrar kaçırmayı önler, doğumu kolaylaştırır, doğum sonrası toparlanmayı hızlandırır. Emzirme döneminde omuzlarda protraksiyon, gövdede kifotik postüre sebep olma gibi durumların önüne geçer. Ayrıca doğum sonrası anne için psikoterapi niteliğindedir, anneyi evden çıkartır, sosyal ortama dahil eder, egzersiz sırasında salgılanan hormonlar sayesinde annede rahatlama sağlar.
Yapılan çalışmalarda hamilelik dönemi boyunca yapılan klinik pilatesle, egzersiz sırasında annede görülen kalp hızındaki artma, merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistemdeki gelişme gibi fizyolojik yanıtların bebekte de açığa çıktığı görülmüştür. Anne egzersizi bitirdikten 30 dakika sonra bebeğin kalp hızı da normale dönmektedir. Bu çocukların ileri dönemde yaşıtlarına göre fiziksel olarak spora daha yatkın, daha sosyal, daha zeki olduğu da belirtilmiştir.
